10 Nisan 2011 Pazar

Zara’yı Kirkor Ceyhan’la sevmek

Zara’yı Kirkor Ceyhan’la sevmek





Arabayı yavaşlattı, eliyle yayaya “geçiniz” işareti yaptı. Adam başını hafifçe çevirdi gülerek teşekkür etti.
İnsanın yanağı sözcüklerle de okşanır. “Yaşa evlat!.. İşte insanlık bu.. zor mu bunu yapmak?” deyip gururunu ısıttım. Hoşuna gitmişti. “
- Herkes bir olmuyor amca. Öyleleri var ki yol verdiğinde inadına yavaşlıyor kırıta kırıta geçiyor.
Böylece muhabbeti aralamış olduk.
Yağız bir delikanlıydı. Sivaslıymış.
- İçinden mi, diye sordum.
- Yok, Zaralıyım” dedi.
- Zara’yı da, Zaralıları da çok severim. Küçük, büyük demez değerbilir, ne güzel insanlardır Zaralılar! Cenneti bırakıp gelmişsin. Ne işin var bu cehennemde, dedim.
Çok memnun olmuştu.
- Haklısın amca, burada insanlık ölmüş. Dokunmasın sana, cereyan yapıyorsa camı kapatayım, dedi.
Zara’ya arada bir gidiyormuş. Babaları çok önceden gelmişlermiş. O burada doğmuş.
İnce Halil’i sordum. Duymuşluğu varmış ama bilmiyormuş.
- Olmadı bu şimdi.. o zaman bu türküyü de bilmiyorsundur, dedim, “Ezim ezim eziliyor yüreğim” diye başladım mırıldanmaya. Zaralı olup da İnce Halil’den bu türküyü dinlememiş olmak olmaz, dedim.
Şaşkın şaşkın
- Yoksa sen de mi Zaralısın?” dedi.
- Yok, Karadenizliyim, dedim.
Evin önüne kadar gelmiş olduk. İnerken para almak istemedi. Arabanın kendi malı olduğunu söyleyip dayattı. Zorla verdim.
- Ver elini öpeyim, dedi.
Öptürmedim. Birkaç adım attım, kapının ziline dokunacakken cayıp eve girmeksizin biraz yürüdüm.
“Nasıl da buldun Zaralının damarını; geçmişini methettin mi, çek al yüreğini göğüs kafesinden, kopar al.” cümlesi aklımdan geçince, içimden, “Sen çok yaşa Kirkor Emmi!”* diye bağırdım.
Ben Zara’yı Kirkor Ceyhan’ın bu sözcüklerin geçtiği kitabıyla sevmiştim.

* CEYHAN, Kirkor, “Atını Nalladı Felek Düştü Peşimize”, Aras Yayıncılık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder