25 Ocak 2011 Salı

Oscar Wilde söylüyor…
“Bakın, iki dünya vardır: Sözü edilmeden varolan bu dünyaya gerçek dünya denir; çünkü bu dünyayı görmek için sözünü etmeye hiç gerek yoktur. Öteki ise sanat dünyasıdır, bu dünyadan söz etmek gerekir, çünkü ancak sözü edildiğinde varolur.”
(…) << Dudaklarınız hoşuma gitmiyor; hiç yalan söylememiş birinin dudakları gibi dümdüz. Size yalan söylemeyi öğreteceğim, dudaklarınız antik bir maskınkiler gibi güzel ve kıvrımlı olacak.
<< Sanat eserini sanat eseri, tabiat eserini de tabiat eseri yapan nedir biliyor musunuz? Aralarındaki fark nereden gelir? Aslına bakarsanız, nergis çiçeği bir sanat eseri kadar güzeldir; aralarındaki fark güzellik olamaz. Nedir ikisini ayıran bilir misiniz? Sanat eseri daima tek’tir. Kalıcı hiçbir şey yaratmayan tabiat, yaptıklarının hiçbiri kaybolup gitmesin diye hep kendini tekrar eder. Yığınla nergis çiçeği vardır; işte bu yüzden her birinin ömrü bir gündür. Tabiat ne zaman yeni bir biçim icat etse, hemen onu tekrarlar. Deniz canavarı, bir başka denizde, kendisine benzer bir başka deniz canavarı yaşadığını bilir. Tanrı tarihte bir Neron, bir Borgia ya da bir Napoleon yarattığında, bir tanesini de kenara koyar; onu bilmeyiz, önemli değil; önemli olan, birinin başarılı olmasıdır; çünkü Tanrı insanı, insan da sanat eserini yaratır.” (…)
Oscar Wilde
De Profundis
Türkçesi: Roza Hakmen
Can Yayınları, İst., 1989, 183 s.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder